Anayasa Mahkemesi, IŞİD’in 10 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirdiği canlı bomba saldırılarında yaralanan Hasan Kılıç’ın yaşam hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

IŞİD’in 10 Ekim 2015 tarihinde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin düzenleyeceği Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi öncesinde Ankara Tren Garı’nda gerçekleştirdiği ve 103 kişinin yaşamını yitirdiği canlı bomba saldırısında yaralanan Hasan Kılıç’ın sağ kulağında hafif, sol kulağında ileri derece işitme kaybı, sağ ayağında ise yüzde 19 oranında kalıcı hasar oluştu. Kılıç, canlı bomba saldırılarında kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddiasını araştıran Mülkiye Müfettişlerinin raporunda yer alan istihbaratlara atıfta bulunarak, İçişleri Bakanlığı’na 1 milyon lira manevi tazminat talebiyle başvurdu. Kılıç başvurusunda miting öncesinde asgari güvenlik önlemlerinin alınmadığını vurgulayarak, “Saldırıda yaralanan kişilere acil hizmeti yeterince verilmedi, hatta bu hizmeti yerine getiren kişilere güvenlik güçleri gazla müdahalede bulundu” dedi.

İçişleri Bakanlığı başvuruyu reddetti. Kılıç, 5 Nisan 2016 tarihinde bakanlığın ret işleminin iptali ve 50 bin lira manevi tazminat talebiyle Ankara 6. İdare Mahkemesi’nde tam yargı davası açtı. Mahkeme olayın bir terör saldırısı olduğunu ve idari hizmeti işleyişinde kusurun bulunmadığını belirterek, sosyal risk ilkesi gereği Kılıç’a 25 bin lira manevi tazminat verilmesine hükmetti. Kararı Kılıç ve İçişleri Bakanlığı istinafa taşıdı.

Ankara Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi, bakanlığın ve Kılıç’ın istinaf istemini reddederek, ilk derece mahkemesinin kararını onadı.  

Kılıç, 9 Temmuz 2018 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurarak kamu makamları tarafından öngörülebilir ve önlenebilir nitelikte olduğu ileri sürülen canlı bomba saldırısı sonucu meydana gelen yaralanma olayından kaynaklanan zararların tazmini istemiyle açılan davada İçişleri Bakanlığı’nın kusuru nedeniyle olayın meydana geldiğinin değerlendirilmediğini ve yaşam hakkının ihlal edildiğini ileri sürdü.


"DELİLLERİN TOPLANDIĞI MAHKEME KARARINDA ORTAYA KONULMADI"

AYM, başvuruyu oy birliği ile karara bağlayarak, Kılıç’ın yaşam hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Kılıç’ın tazminat talebini reddeden AYM kararının gerekçesinde, şunları belirtti:

“İncelenen başvuruda başvurucunun yaşamını koruyucu önlemleri almayan idarenin, yaralanmasına neden olan olaydan kusuruna istinaden sorumluluğu olduğuna ilişkin iddiaları yönünden uyuşmazlığın çözümü için gerekli delillerin toplandığının idare mahkemesince verilen kararda ortaya konulmaması, mevcut delillerin anılan kararda değerlendirilmemesi ve başvurucunun zikredilen iddialarının derece mahkemelerince verilen kararlarda karşılanmaması nedeniyle Anayasa’nın 17. Maddesi kapsamında yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verilmiştir. Dolayısıyla ihlalin mahkeme kararından kaynaklandığı anlaşılmıştır.”

AYM, ihlalin ortadan kaldırılması için kararın bir örneğini Ankara 6. İdare Mahkemesi’ne gönderdi.

Kaynak: Anka Haber