CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Ankara Bala’da taşımalı eğitim nedeniyle birçok kişinin şehir merkezine göçmek zorunda kaldığını bildirdi. Taşcıer, “Ankara merkeze 50 kilometre uzaklıktaki bir ilçede bunlar yaşanıyorsa, Türkiye’nin dört bir yanında yaşananları görmek zor değil” dedi. Taşcıer, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e de taşımalı eğitim sisteminin bitirilmesi için çalışma yapılıp yapılmadığını sordu.

CHP Ankara Milletvekili Taşcıer, Ankara’nın Bala ilçesini dün ziyaret etti. Taşcıer, yurttaşların taşımalı eğitim nedeniyle birçok kişinin şehir merkezlerine göç etmek zorunda kaldığını aktardı. Taşcıer, “Ankara merkeze 50 kilometre uzaklıktaki bir ilçede bu yaşanıyorsa, Türkiye’nin dört bir yanında yaşananları görmek zor değil. Öğrenciler ya eğitimden uzak kalıyor ya da insanlar göç etmek durumunda kalıyor” dedi.

Taşcıer, konuyu soru önergesi ile TBMM gündemine de taşırken, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e şu soruları yöneltti:

“Taşımalı eğitim uygulamasının başladığı tarihte bu yana, yıllara göre taşımalı eğitim alan öğrenci sayısı kaçtır? Bunlardan kaçı kız öğrenci, kaçı erkek öğrencidir? Türkiye çapında kaç köy ve mahalleden taşımalı eğitim gerçekleştirilmektedir? 2002 yılından bu yana taşımalı eğitime geçildiği için kapatılan okul sayısı kaçtır ve illere göre dağılımı nedir? Bu okullar kapatıldıklarında buralarda eğitim alan öğrenci sayıları kaçtır? Taşımalı eğitime geçildiği için bugüne kadar kapatılan okul binalarının akıbeti ne olmuştur? Taşımalı eğitim sisteminin son bulması için Bakanlığınızın bir çalışması bulunmakta mıdır? Yoksa bu sistem daha da genişletilerek sürdürülecek midir?”


KIZ ÇOCUKLARININ OKULA GİTME SORUNUNU DAHA DA BÜYÜTEN SİSTEM

Taşcıer, ANKA Haber Ajansı’na şu değerlendirmeyi yaptı:

“Taşımalı eğitim sistemi, kız çocuklarının okula gitmesiyle ilgili hali hazırda sorunlar varken, bu sorunun daha da büyümesine neden olan bir sistem. Maalesef gerçekler böyle. Dolayısıyla çocuklarımızı köylerden kilometrelerce öteye taşınmak yerine, devlet onlara gitmeli ve bulundukları yerde eğitim almalarını sağlamalıdır. Taşımalı eğitim ancak istisnai bir model olmalı. Eğer siz bu sistemi asıl hale getirirseniz, zaten yavaş yavaş eriyen köyleri yok etmiş olursunuz. Çünkü bir köyde okul olması, orada öğretmen olması, yalnızca çocukların değil, bir köyün tümüyle eğitimle, bilimle gelişmesi demek. Devletin köyde yaşayan yurttaşlarımızın da yanında olduğunun, en büyük kent merkezlerinden, en ücra köylere kadar, hiçbir yurttaşını ayrıma tabi tutmadığının da göstergesidir. Dolayısıyla taşımalı eğitim sistemi istisnai bir model olmalı, köyler yeniden öğretmenleriyle buluşmalı, okullarına kavuşmalıdır. Bu aynı zamanda atanmayan ve memleketin her bir köşesinde görev yapmaya hazır öğretmenler için de gereklidir.”

Kaynak. Anka Haber