İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan, basın açıklamasında bulundu.

FETÖ MÜCADELESİ KONUSUNDA HÜKÜMETİ SAMİMİ BULMUYORUZ 

Bugün hain darbe teşebbüsünün 5. Yıldönümü. Ülkemiz o gün tarihinin karanlık bir gününü yaşadı. Aziz milletimizin feraseti sayesinde bu darbe bertaraf edildi. Bu darbe girişimi sırasında hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ülkenin demokrasiyi yok etmeye kalkışanlara karşı tepkisi daim olacaktır. Darbeye karışanları, zemin hazırlayanları, çanak tutanları ülke yönetiminden göndereceğim diye darbeyi bahane edip muhalif ne kadar kişi varsa cadı avı gibi ava çıkmıştır. Üzerinden beş yıl geçmiş etkileri bitmedi hala 50 yıllık kadrolaşma diyorlar. İyi de bu 50 yıllık kadrolaşmanın en az 15 yılı sizin döneminizde gerçekleşen kadrolar. Eğer gerçekten temizlemek istiyorsanız atamaları siz yaptınız alırsınız atama listelerini tek tek ayıklarsınız. Eğer samimilerse gerçekse bu mücadele Meclis’te oluşturulan darbe araştırma komisyon raporu nerde? Bilen var mı? Böyle gayri ciddi bir mücadele olmaz. FETÖ mücadelesi konusunda hükümeti samimi bulmadığımızı vurgulamak istiyorum. 


TORBA YASANIN ZEHRİ OHAL’İN ÜÇ YIL UZATILMASIDIR

21 Maddelik bir torba yasa geliyor. Birkaç kanunla birlikte esas zehri arkada tutuyorlar. Bu torbanın zehri OHAL’in üç yıl uzatılmasıdır. OHAL yetkilerinin 3 yıl uzatılması, erken seçim olmasa dahi yapılacak ilk seçimin OHAL şartlarında yapılmasına sebep olacaktır. Bunların geçmişte OHAL sayesinde mühürsüz oyları saldıklarını biliyoruz. Ona devam etmek istiyorlar. 20. madde kullanılarak TMSF üzerinde kayyım atamak tehdidiyle baskı yapılabilir.FETÖ veya herhangi bir terör örgütü ile hiçbir bağlantısı bulunmayanları da FETÖ Borsasının kucağına itiyorlar. FETÖ borsasına göndererek adamın malına çöküyorlar, sebep OHAL. Bu OHAL’i devam ettirmek için bu yasayı çıkarıyorlar. Sayıştay denetçileri yapacakları incelemelerde bazı usulsüzlükleri görmesin diye bunu çıkarıyorlar. Bu OHAL Türkiye’yi demokrasiden gitgide uzaklaştıran sürecin ismidir. 15 Temmuz’dan sonra demokrasiyi kurtardık diye seviniyoruz. Darbe başarılı olmadı da demokrasi var mı? Darbe olsaydı da demokrasi akamete uğrayacaktı. Darbe olmadı demokrasi yine akamete uğradı. Sebebi de bu OHAL’dir, hükümetin baskıcı tutumudur. Meclis’e gelecek bu OHAL yasasına toplumun bütün kesimlerini direnç göstermeye davet ediyorum. 


PARİS İKLİM ANLAŞMASI MECLİS’E GELİP ONAYLANMALIDIR 

Dün akşam vukuu bulan Rize sel felaketinde yitirdiğimiz vatandaşımızın sayısının 7 olduğunu öğrendim, Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum vatandaşlarımıza. Bu sel felaketini sadece iklim değişikliğine bağlamamak lazım. Dere yataklarının daraltılması, hafriyat dökümü, ormanların tahribi, bodrum katta evler var. İkizdere’deki hadiseleri biliyorsunuz Cengiz inşaat taşocağı kuracak diye doğa mahvediliyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan siz Rizelisiniz Rize’ye bu zulmü reva görmeyin. Yandaş gruplar para kazanacak diye Rize’yi mahvetmeyin. Dünya’da iklim değişikliği söz konusu çoraklık vekuraklığa karşı önlem alıyor, 191 ülkebir anlaşma yaptı, Paris İklim Anlaşması. Biz bu anlaşmayı getirip Meclis’e onaylamadık. Üçüncü dünya ülkesimiyiz biz?Bu iklim anlaşmasının biran önce Meclis’e gelip onaylanması talebimizdir. Gelecek kuşaklara bu utancı taşımamak zorundayız. Bu iktidarın bunu Meclis’e getirmesini istiyoruz. 


BU ÜLKEDE YASAK KOYANLAR MELİH BULUĞ’DAN DERS ALMALI

Koca Profesörü 23 Nisan çocuğu gibi getirip oturttular. Bu direnç altı ay sürmez denildi, doğru altı ay sürmedi ama gitmesi altı ay sürmedi 194 gün. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir sözünü hatırlıyorum ‘Melih Buluğ orada devrim yapacak’ dedi. Hakikaten devrim yaptı, öğrencilerin kampüse sokulmadı, gözaltına alındığı, dövüldüğü, öğretim üyelerinin tartaklandığı, KYK burslarının kesildiği bir dönemdi. Bir devrimse Melih Buluğ’un yaptığı devrim buydu. Dünyada bir üniversitemiz sıralamaya zaman zaman giriyordu o da Boğaziçi Üniversitesiydi getirdiği durum bu. Melih Buluğ bir daha üniversiteye giremeyecek sebebi kendi koyduğu yasak, Üniversite mezunlarına kampüs içine girme yasağı getirmişti. Şimdi kendi giremeyecek. Melih Buluğ’unbu durumu ülkede yasakçı zihniyete prim veren, yasakçı zihniyeti savunan, yasakları getiren herkese ders olsun. Bu ülkede bundan sonra yasak koyanlar Melih Buluğ’dan ders almalılar.